Türkiye’de ilk kez ERÜ bünyesinde kurulacak olan biobank, 3 milyon DNA, RNA canlı hücre örneği ve kordon kanını saklayarak genetik araştırmaların yapılabilmesine imkan tanıyacak.
Türkiye’de ilk kez 2016 yılında faaliyete geçecek ve Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Betül-Ziya Eren Genom ve Kök Hücre Merkezi (GenKök) bünyesinde oluşturulacak Biobank projesi sayesinde Türkiye genelinde insan sağlığı konusunda çok daha etkin mücadele edilmesi hususunda hedefler bulunuyor.
Biobank projesi, kısaca, bugün dünyanın ileri gelen her toplumunda faaliyette bulunan ve genellikle insan türü olmak üzere hayvan ve bitki türlerinin de DNA, RNA gibi canlı hücre örneklerinin yanı sıra birçok araştırmanın yapılabildiği, aynı zamanda Türkiye’nin bir nevi gen haritasını çıkaracak bir kurum olarak faaliyete geçecek.
Bilim insanlarının çoğu zaman materyal eksikliğinden dolayı bilimsel araştırma yapamadığına işaret eden ERÜ GenKök Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Özkul, şöyle konuştu:
“Özellikle de gelecekte kişiye özel tedavinin yaygın olarak kullanılacağını düşünürsek kişinin ve yaşadığı toplumun genetik yapısının belirlenmesi gerekiyor. Burada devreye biobank girecek. Elde edilen verilerle hem hastalıkların hem de kişilerin, yaşadıkları toplumların genetik yapısı belirlenebilecek. Buna göre de tedavi şekilleri geliştirilecek. Kanser hastalıklarına uygulanan kemoterapinin dozajı kişilere göre farklılık gösteriyor. Verilecek dozajlar biobank sayesinde yapılacak araştırmalarla belirlenebilecek ayrıca kemik iliği kanserleri tedavisinde çok etkin olarak kullanılan depolama yeri olmadığı için atılmak zorunda kalınan kordon kanı da toplanarak depolanacak.”
Biobanktaki verilerin kağıt üzerinde sonsuz süreyle, canlı olarak ise 30 yıl boyunca saklanabileceğini belirten Özkul, biobankın yaklaşık 5 milyon liraya mal olacağını, bunun 3,7 milyon lirasını Orta Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (ORAN) geri kalan kısmı da Erciyes Üniversitesinin karşılayacağını söyledi. Özkul, biobankın 2016 yılında kurulmasının planlandığını sözlerine ekledi.